Protestan Kiliseler Derneği

TeK

Menu   ≡ ╳
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Dernek Tüzüğü
    • İnanç Bildirgesi
    • Yönetim Kurulu
  • Temsil Edilen Kiliseler
  • Duyurular
  • Raporlar
  • İletişim
  • English

Basın Açıklaması

28 Eylül 2016 tarihinde eklenmiştir.

Basın ve Kamuoyuna,

18 Nisan 2007 tarihinde Malatya’da Zirve Yayınevi’ne gelen Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker yayınevinde bulunan Uğur Yüksel, Necati Aydın ve Tilman Geske’yi ağır işkenceden geçirerek vahşice boğazlarını kesip öldürdüler.

Suçüstü yakalandılar, 6 ay içinde iddianame hazırlandı, ancak geçen 9 yıllık süre içinde bir arpa boyu yol bile gidilemedi. Bugün karar açıklanırken hâkimin bu cinayetleri 5 kişinin örgüt bağlantısı olmadan yapılamayacağını, ancak mahkemenin bu örgüt bağlantısını ortaya çıkaramadığını itiraf etmesi önemliydi. “Evet, bir örgüt var, ama bağlantısını bulamadık” dedi mahkeme.

Elbette salonu dolduran şehitlerimizin yakınlarının, dostlarının ve arkadaşlarının beklentisi karar açıklandıktan sonra bu katliamı yapanların tutuklanmalarıydı, bu bir nebze vicdanları sakinleştirecekti. Yıllardır tutuksuz, elektronik kelepçe ile denetim altında tutulan katillerin tutuklanması adaletin geç de olsa tecellisi açısından önemliydi.

Emre Günaydın’ın, “Devletimi mahcup etmediğim ve yüzünü kara çıkarmadığım için şükrediyorum” şeklindeki son sözü çok şey anlatıyordu aslında…

Biz Türkiye’de yaşayan Protestan toplumu olarak bunca süredir hem katillerin cezalandırılmasını, hem de o katilleri azmettiren gücün ortaya çıkarıldığını görmek için mücadele ettik. Zaten bir dava açılmasa bile suçüstü yakalanan bu zanlıların cezaları en baştan belliydi. Protestan toplumu olarak bu cinayete yataklık eden karanlığın ortaya çıkarılması için çabaladık.

Ne var ki, bugün Malatya 1.Ağır Ceza mahkemesinde verilen karar ile katiller müebbetle cezalandırılmasına karşın tutuklanmadılar.

Devamında elbette hukuki süreç işleyecek, önce bölge idare mahkemesine, sonra da Yargıtay’a gidecek. Bu süreç yıllarca sürebilir, kardeşlerimizi vahşice katleden katiller yıllarca aynı şekilde tutuksuz olarak ellerini kollarını sallayarak yaşamlarını sürdürebilirler. Hak ettikleri cezanın sürekli ertelenmesi, ileriye atılması vicdanları yaralayarak adalete güven duygusunun büyük bir yara almasına neden olmuştur.

Protestan toplumu olarak bir an önce bu davanın adil bir şekilde sonuçlanması için sürecin hızlı bir şekilde işletilmesini ve suçluların bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Hâkimin, ‘örgüt var ama mahkememiz bağlantısını bulamadı’ şeklinde ifade ettiği karanlık, umarız en kısa sürede aydınlanır.

Protestan Kiliseler Derneği
İhsan Özbek

Kategori:Duyurular

Basın Bildirisi

17 Temmuz 2016 tarihinde eklenmiştir.

15 Temmuz 2016 tarihinde akşam saat 10 civarında kim oldukları bilinmeyen, bir grup asker tarafından hükümetimize ve halkımıza karşı bir darbe girişiminde bulunuldu.

Tarihimizde birçok darbe görmüş bir halk olarak gelişmelerden dolayı büyük bir kaygı yaşadık.

Bütün kayıp ve kaosa rağmen darbeciler amaçlarına ulaşamamaları en büyük tesellimizdir. Çünkü, güzel ülkemizin az sayıdaki Protestan Hristiyanları olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız. Şiddetle, askeri darbeyle iktidarın el değiştirmesi her yerde olduğu gibi ülkemizde de hep acıyla sonuçlanmıştır. Askeri darbe demokratik bir yol değildir.

Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın herkesin eşitliğine, özgürlüğüne ve demokrasiye inanıyoruz.

Bir an önce ülkemizin esenlik ve huzura kavuşması için dua ediyoruz. Ülkemizin yöneticileri için bilgelik ve anlayış diliyoruz.

Kamuoyuna duyurulur.

Protestan Kiliseler Derneği

Kategori:Duyurular

Kınama – Basın Bildirisi

10 Ekim 2015 tarihinde eklenmiştir.

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da ‘Emek, Barış, Demokrasi’ mitinginin toplanma yeri olan Ankara Tren Garı önünde saat 10.04’te iki patlama meydana geldi. 

Tamamen izinli ve yasal bir gösteri olacak, toplanan kişiler barışı, kardeşliği ön plana çıkaran mesajlarını vereceklerdi.

Ne var ki, Gar girişinde toplanmış olan 14 bin kişinin buluştuğu alanda patlayan bombalardan dolayı 95 kişi yaşamını yitirdi, 48’i ağır olmak üzere toplam 246 kişi de yaralandı.

Bunun üzerine hükümet 3 günlük ulusal yas ilan etti.

Geçtiğimiz aylarda yaşanan Suruç, Diyarbakır bombalamalarına benzeyen bu patlama büyük bir infial yarattı.

Henüz resmi olarak herhangi bir örgüt tarafından üstlenilmeyen bu canlı bombalı katliam Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir. Şimdiye kadar topraklarımızda gerçekleştirilen en kanlı katliamdır.

Bu patlamalarda yaşamını yitiren vatandaşlarımızın ailesine Tanrı’nın teselli vermesi, yaralananların da bir an önce iyileşmesi için dua ediyoruz. Bu olaydan etkilenen herkesin en kısa zamanda şifa bulması için Tanrı’nın önündeyiz.

Bu yılın ikinci yarısından itibaren yaşanan terör eylemleri, saldırılar ve ölümlerin bitmesini temenni ediyoruz. Ülkemiz bu ve benzeri saldırılardan ciddi anlamda yorulmuştur, 7 Haziran seçimleri sonrası iyice artan bu gerginlikler ülkemizde yaşayan insanlara iyi gelmemektedir. 1 Kasım’da gerçekleşmesi beklenen ikinci seçimin sonuçlarının da ülkemizi bir an önce huzura kavuşturacak bir sonuç yaratmasını arzu ediyoruz.

Bu süreçte gerçekleştirilen katliamların faillerinin bulunamaması umudumuzu azaltmaktadır. Oysa Suruç ve Diyarbakır saldırıları gerçek anlamda aydınlatılsa ve arkasındaki güçler bulunup adilce yargılansaydı, belki de Ankara Tren garında barış ve kardeşliği haykırmak için bir araya gelen masum vatandaşlarımızın öldüğü, Cumhuriyet Tarihinin en kanlı eylemi gerçekleşmeyebilirdi.

Bütün partilerin, grupların ve farklı fikirlerden insanların birlik olması zamanıdır. Bugün saldırıları gerçekleştiren asıl güç odaklarının tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarılmasının zamanıdır. Ülkemizde yaşayan herkesin sesini yükselterek terörü kınamasının zamanıdır.

Protestan toplumu olarak tekrar yaşamını kaybedenlerin ailelerine Tanrı’nın teselli vermesi ve saldırıda yaralananların bir an önce şifa bulması için dua ediyoruz. Ülkemiz için duada kalmaya devam edeceğimizi ifade etmek isteriz.

Protestan Kiliseler Derneği Başkanı,

İhsan Özbek

Kategori:Duyurular

Kamuoyuna Duyurulur

1 Eylül 2015 tarihinde eklenmiştir.

Kamuoyuna duyurulur,

Ülkemizin içinde bulunduğu karışıklıktan Türkiye Protestan Toplumu da olumsuz yönde etkilenmektedir. Son günlerde sistematik bir şekilde Türkiye’nin farklı kentlerindeki kiliselere yönelik farklı kanallardan, birbirine benzer ve büyük olasılıkla aynı kaynaktan tehditler almaktayız. Türkiye’deki kiliselere yönelik tehditler her daim yaşanan bir olgudur, lakin bu son dönemde karşılaştığımız tehditlerin sayısında ciddi oranda bir artış vardır.

Aşağıda örneği verilen tehdit mesajı Protestanları tedirgin etmektedir. Söz konusu mesajlar toplum olarak huzurlu bir yaşam sürmemizin önünde büyük bir engeldir, bu topraklarda ihtiyacımız olan barıştır, demokrasi ve birbirimize tahammül ederek yaşamaktır. Bu ülkede yaşayan, bu ülkede çocuklarını yetiştirmek isteyen Protestan Toplumu’nun karşılaştığı tehditler yeni değildir, ama son dönemde tehditlerin sistematik olarak artması, ülkenin batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine farklı şehirlerde birbirine yakın zamanda ve birbirine benzer mesajların tek bir merkezden çıktığını düşünüyoruz.

Bu konuda herkesin gereken hassasiyeti göstermesi ve ona uygun bir şekilde davranması yaşanacak dramların önüne geçecektir. Dünya Barış Günü’nü kutladığımız şu günde gerçek barışın sağlanması için her kesime büyük görevler düşmektedir. Hem toplumun, hem de güvenlik güçlerinin gereken hassasiyeti ve önemi göstermesi barışın hak edilmesi ve barış içinde yaşayabilmemiz için son derece önemlidir, Bu vesileyle Ne mutlu barışı sağlayanlara ve barış için emek verenlere diyerek, Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz.

Protestan Kiliseler Derneği

Son günlerde aldığımız tehdit mesajlarından biri…. Yazım yanlışları düzeltilmeden olduğu gibi alıntılanmıştır.

”Ey  mürted  sapık  kafirler  sizler  Allah’ın  kanunları  dururken  gerçegi  inkar  edip  kafirlik  yolunu  seçtiniz.
Taguta  inanmakla  kalmayıp başkalarınıda  peşinizden  sürüklediniz.  Sizler  tekrar  hak  dinine  dönesiniz  diye çok  bekledik. Kendiniz  sapkınlarınızı  artırıp  diyer  cahil insanlarıda  kandırdınız. Emin  olun  Allah c.c  sizlerin  kellelerinizi  bizim  elimize  teslim  edecek. O  çok  güvendiginiz  avrupada  sizi kurtaramayacak
nede  Allah’a  şirk  koştugunuz  isa da  sizleri  kurtaramayacak. Allah  yolundan  ayrılan  sapkınları  Allah c.c  affetmeyecek.

Ahzab :60-62   Andolsun ki, eğer o münafıklar, kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde yalan haberler yapıp tahrikte bulunanlar vazgeçmezlerse, mutlaka seni kendilerine musallat kılarız sonra orada çevrene pek az yanaşabilirler. Mel’un olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanıp öldürülürler de öldürülürler.  Allah’ın bundan önce geçenler hakkında kanunudur bu. Allah’ın kanununu değiştirmeye asla çare bulamazsın.

Kategori:Duyurular

Geçmiş Olsun Mesajı

10 Haziran 2015 tarihinde eklenmiştir.

Kadıköy Rum Ortodoks Cemaatinin Aya Triada Kilisesi’ne yapılan çirkin saldırıyı kınıyor, Kilise görevlilerine, cemaatine ve başta Rum Ortodoks Cemaati ve Ruhanileri olmak üzere, tüm Türkiye Hristiyan toplumuna geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bir daha böyle saldırılar olmasın diye ve ülkemizin esenliği için Rabbimize dua ediyoruz.

Türkiye Protestan Kiliseleri adına,
Protestan Kiliseler Derneği Başkanı
Pastör, İsmail Kulakçıoğlu

Kategori:Duyurular

Akşam Gazetesinde Yayımlanan Yazı Hakkında

8 Ekim 2014 tarihinde eklenmiştir.

Basına ve Kamuoyuna,
8 Ekim 2014 Çarşamba günü Ahmet Dinç’in Akşam gazetesindeki yayımlanan, Malatya Zirve Davası sanıklarından Levent Ercan Gelegen ile yaptığı söyleşide, Kurtuluş Kiliseleri Derneği Başpastörü İhsan Yinal Özbek ve Türkiye Protestan toplumu, bazı üyeleri ve bir dönem Derneği’mizin hukuk danışmanlığını yapmış Sayın Orhan Kemal Cengiz hakkında asılsız iddialar gerçekmiş gibi sunulmuştur. Söz konusu iddialar tamamı ile gerçek dışıdır.  Bir karalama ve bilgi kirliliğidir. 

Kurtuluş Kiliseler Derneği Başpastörü İhsan Yinal Özbek’in, Protestan Kiliseler Derneğinin ve Sayın Orhan Kemal Cengiz’in haber içeriğinde iddia edilen grup ile iddia edildiği şekilde hiç bir ilişkisi olmamıştır. Malatya Zirve Yayınevi Cinayetlerinin işlendiği dava devam etmektedir. Gazetede söyleşisi yayınlanan Levent Ercan Geleğen ve onunla birlikte yargılanan şüpheliler Malatya zirve yayınevi cinayeti davasında yine bu tip bilgi kirliliği yarattıkları için yargılanmış ve yargılanmaktadırlar.

Protestan Kiliseler Derneği olarak cinayetlerle ilgili tüm karanlıkların aydınlatılması, görünen ve gizlenen tüm suçluların ortaya çıkarılarak adil  bir şekilde yargılanması beklentisi içindeyiz. Bunun dışındaki tüm bilgi kirliliğinin davayı karartmak ve uzatmak için bir girişim olarak nitelendirmekteyiz.

Saygılarımızla,
Protestan Kiliseler Derneği

Kategori:Duyurular

Gaziantep Yeni Yaşam Kilisesinin Yaşadığı Sorunlar

27 Ağustos 2014 tarihinde eklenmiştir.

Gaziantep Yeni Yaşam Kilisesi’nin yaşadığı sorunla karşılaştığımızda, Türkiye’de inanç özgürlüğü hakkının yasal güvencelerinin ne kadar kırılgan olduğuna bir kez daha tanık olduk. Bir taraftan, inanç gruplarının tüzel kişilik edinmesi ve yabancı din görevlilerinin bu statüyle vize ve çalışma izni alması için gerekli mevzuatı oluşturmayan yetkililer, diğer taraftan Gaziantep Yeni Yaşam Kilisesi’ni “gayrıresmi” olmakla ve burada gönüllü olarak vaizlik yapan kişinin “kaçak” çalışmakla suçlayarak kilisenin mühürlenmesinin önünü açmıştır.

13 Mayıs 2014 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı Gaziantep Yeni Yaşam Kilisesi’ne 4817 Sayılı Kanun ve mevzuat gereği ilk inceleme teftişinde bulunmuştur. Kilisenin gönüllü din görevlisi olan ve 2005 yılından beri Gaziantep’te ikamet eden Patrick Jay Jensen’i kaçak işçi statüsünde değerlendirerek 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun ilgili maddesi gereği çalışma izni olmadan çalıştığına hükmedip 08.08.2014 tarihinde 3.043 TL para cezası vermiştir.

Teftişin yapıldığı sırada yazılan tutanakta dikkat çeken en önemli ifadelerden biri de kilisenin gayri-resmi faaliyette bulunduğunun vurgulanmasıdır.

Gaziantep Yeni Yaşam Kilisesi din görevlisine verilen para cezasının 28 Ağustos tarihine kadar ödenmesi tebliğ edilmiş, ödenmediği taktirde icra yoluna gidileceği ve kilisenin de mühürleneceği bildirilmiştir.

Konuyla ilgili ne Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, ne de kilisenin bulunduğu Şahinbey Belediyesi bilgilerinin olduğunu söylemiştir.

Burada hem Türkiye’de tüzel kişiliği olmayan kilise tüzel bir kişilik gibi gösterilmiş, hem de Türkiye’de resmen din görevlisi olmayan birine kaçak işçi muamelesi yapılmıdernekştır.

Türkiye’deki Protestan kiliselerinin tüzel kişilik sorunu hem ibadet yerleriyle ilgili olarak sorun yaratmaktadır, hem de din görevlisi olarak kilisede önderlik eden kişileri olumsuz bir şekilde etkilemektedir. İbadet etmek izne bağlı bir faaliyet değildir ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleri tarafından güvence altına alınmıştır.

Söz konusu tüzel kişilik meselesinin çözülmesiyle bu sorunlar yaşanmayacaktır. Kişinin din özgürlüğü her ne kadar yasal açıdan teminat altına alınsa da eksik mevzuat ve yanlış uygulamalarla bu tip durumlarla karşılaşılmaktadır.

Nihai çözüm her Türkiye vatandaşının sahip olduğu hakların farklı inançtan olanlar için de geçerli kılınmasıdır.

Protestan Kiliseler Derneği olarak, yetkilileri Gaziantep’teki yanlışın bir an önce düzeltilmesi için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz.

Protestan Kiliseler Derneği

Kategori:Duyurular

TBMM İnternet Ağında Kiliselerin Sansürlenmesi

31 Mayıs 2014 tarihinde eklenmiştir.

Değerli bir milletvekilimizin bireysel dikkati ve çabası ile ortaya çıkan, Hristiyan vatandaşlar olarak parçası olduğumuz milletimizin meclisinde kiliselerimizin internet sitelerinin “pornografi” gibi iğrenç ve bizleri aşağılayan, derinden yaralayan bir niteleme ile sansürlenmesini kınıyoruz.

Bu tutumu ayrımcılık, nefret söylemi, inancımıza hakaret ve iftira olarak değerlendiriyoruz. Çünkü Tanrımız ve inandığımız, Kitabı Mukaddes bize ahlaklı yaşamayı öğütler ve buyurur. Kiliselerimiz ve internet siteleri üyelerine bunu öğütleyen öğretişler ile doludur. Ülkemizin yöneticileri ve meclisimiz için dua eden Hristiyan vatandaşları bu nitelemeyi hak etmemiştir.

Hem yanlışın düzeltilmesi hem de bir daha böyle sansürler ve nitelemelerin yaşanmamasına örnek oluşturması için TBMM Başkanlığını tüm Hristiyan vatandaşlardan özür dilemeye davet ediyoruz.

Ümidimiz ve beklentimiz, TBMM’nin özgürlüğün, birlikte yaşamın simgesi ve uygulayıcısı olmasıdır.

Saygılarımızla,
İsmail Kulakçıoğlu
Protestan Kiliseler Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı

Kategori:Duyurular

Soma’daki Büyük Felaket İçin Taziye Mesajı

13 Mayıs 2014 tarihinde eklenmiştir.

Soma kömür madeninde dün yaşanan korkunç trajedi hepimizi derinden yaralamış ve sarsmıştır. En başta kaybedilen işçilerimizin aileleri olmak üzere bütün halkımız yasa boğulmuştur. Kayıpların sayısının 300’e yaklaştığı bu saatlerde kederimiz büyüktür. Hala madende bulunan ve yaşam mücadelesi verenler için de umutla dua etmekteyiz.

Protestan Kiliseler Birliği olarak, kiliselerimiz bütün üyelerimizle birlikte acı çekenlerin yanındadır. İşçilerimizin ailelerine ve bütün halkımıza başsağlığı diliyor, teselli için yakarıyoruz. Yaralıların şifa bulması ve madende olanların sağ salim kurtuluşu için dua ediyoruz.

Protestan Kiliseler Derneği

Kategori:Duyurular

Malatya Zirve Yayınevi Davası

18 Nisan 2014 tarihinde eklenmiştir.

2007 yılı 18 Nisan’ı Türkiye’de yaşayan Protestan Hıristiyanlar için çok zor bir gün olmuştur. O gün Zirve yayınevi çalışanlarından Necati Aydın ve Uğur Yüksel ile birlikte Alman uyruklu Tilman Geske yalnızca Hıristiyan oldukları için, 5 genç tarafından ağır işkenceler uygulanarak ve sonunda boğazları kesilerek vahşice katledilmişlerdir.

Tutuklukta beş yılı geçen zanlıların tahliyesiyle ilgili yasal düzenleme, korkunç bir adaletsizliğe neden olmuştur. 18 Nisan 2007’de gerçekleşen Zirve Yayınevi katliamının ardından 7 yıldır tutuklu yargılanan 5 katil zanlısı, bu düzenlemenin sonucu olarak dün gece serbest bırakılmıştır. Savcının son duruşmada verdiği mütalaada, katil zanlılarının 4 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmalarını istenmiştir. Serbest bırakılan katil zanlıları duruşmalar boyunca ölenlerin ailelerini, sivil toplum kuruluşlarının aktivistlerini, basın mensuplarını ve avukatları defalarca ağır bir şekilde tehdit etmişlerdir. Bu durumda tehdit edilenler de büyük bir tedirginlik yaşamaya başlamışlardır.

Bu tahliye Hıristiyanlar arasında büyük bir üzüntü ve adalete inancın yitirilmesi etkisi yaratmıştır.

Sadece Türkiye kamuoyunun değil, bütün dünyanın sonuçlanmasını 7 yıldır büyük bir sabırla beklediği davada, duruşmaların başladığı günden beri büyük bir özveriyle adaletin tecellisi için çaba sarf eden avukatların, sivil toplum kuruluşlarının emekleri bir anda sıfırlanmıştır. Bu tahliyelerle birlikte dava korkunç bir darbe almıştır. Söz konusu davanın adaletle sonuçlanmasını sadece Hıristiyanlar değil, vicdan sahibi tüm Türkiye vatandaşları bekliyordu. Şu anda bütün Türkiye’nin vicdanı yara almıştır. Katil zanlıları artık elleri kolları serbest bir şekilde toplumun içindedir. Bu dehşet verici kararın ahlaki sorumluluğunu kim taşıyacak? Daha da önemlisi katliam zanlılarının çok muhtemel yeni faaliyetlerinin ağır bedelini kim ödeyecek?

Türkiyeli Hıristiyanlar olarak bu tahliye kararını büyük bir acıyla karşıladık. Adaletin 7 yıl gecikmesine beki katlanılabilir, ama adaletin yerle bir edilmesine hangi vicdan katlanabilir? Hıristiyan vatandaşlar olarak hem kendimizin hem de ailelerimizin can güvenliği büyük bir tehdit altındadır ve gelişmeleri büyük bir dehşetle takip etmekteyiz.

Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletini ve tüm adli organlarını bu tehdit ve tehlike karşısında acilen göreve çağırıyoruz. Bu duyarsız ve adaletsiz karara en kısa zamanda müdahale edilmesini bekliyoruz.

Ülkemizde bugün yaşadığımız sıkıntılı günlerde haykırışımız adaletin yerini bulmasıdır. Adaletin tecelli etmesi için yılmadan mücadelemizin devam edeceğini basın ve kamuoyuna sunarız.

Protestan Kiliseler Derneği(TeK)

Kategori:Duyurular

  • « Önceki Sayfa
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • Sonraki Sayfa »
mezmur

ARŞİV

mezmur

© 2025 · Protestan Kiliseler Derneği Resmi Web Sitesi ·