Son haftalarda Türkiye’de Hıristiyan vatandaşları ve cemaatlerini yakından ilgilendiren bazı olumsuz gelişmeler olmuştur.
Tek tek ele alındığında önem dereceleri farklılık gösterebilen bu irili ufaklı saldırı ve olayları bir bütün olarak görerek ve bunun sonucunda yakın hem de çok yakın tarihi hatırlayarak bir tehlikenin varlığını hissettirdiğini görebiliriz.
Yaşadığımız barış sürecinin yarattığı umut rüzgârının her alana, her halka, her dinden insana ve farklı seçim sahiplerine olumlu etkisini hissettirmesi beklenir. Ancak kitlelere korku salmak amacıyla gerçekleştirilen bu tip saldırılar Hıristiyan bireylere umutsuzluk, hiçbir şeyin değişmediği duygusu ve haklarına sahip olamayacakları fikrini aşılamakta etkilidir.
Geçmişte ve bugün bu tarz olayların resmi ağızlar tarafından “münferit”, “bağlayıcı olmadığı”, “çoluk çocuk” işi ve ya “adi bir olay” gibi nitelenerek hafife alındığı ve üzerinin örtülmeye çalışıldığı ortadadır.
Çoğu zaman Hıristiyanların iyi niyet belirtisi olarak faillerden şikâyetçi olmaması, durumun vahametini değiştirmez. Hıristiyan inancının en önemli değerlerinden “iman, umut, sevgi”(İncil, 1.Korintiler 13:13) ve esenlik (“Çünkü Tanrı karışıklık değil, esenlik Tanrısı’dır.” İncil, 1.Korintliler 14:33) kavramları bu ülkenin Hıristiyan çocuklarını yarınlara umutla bakmaya ve“..komşusunu kendisi gibi sevmeye..” (İncil, Matta 22:39) sevk etmiştir, böyle de devam edecektir. Ülkemizin esenliği, huzuru ve barışı için, aynı zamanda bu tür olayların failleri için dua etmekten de geri durmayacağız.
Yine de tüm bunlar vatandaşlık bağıyla bağlı olduğumuz devletin tüm kurumları tarafından korunma ve gözetilme hakkımızdan vazgeçtiğimiz anlamına gelmemektedir. Son yıllarda düzenli olarak yayınlanan Hak İhlalleri İzleme Raporumuzda, özellikle Protestan cemaatlerinin yasalar, ferdî karar ve uygulamalar neticesinde karşı karşıya kaldığı bazı zorlukların gündeme getirilmesi, bazı iyileştirmelerin beklenmesinden ötürüdür. Ancak yaşanan olaylar gittikçe büyüyen kaygılarımızı ve can güvenliği konusunda dahi bazı tehlikelerin mevcut olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Bu nedenle tüm ilgili kurumları ve kamu görevlilerini daha duyarlı bir sorumluluğa davet ediyor, söz konusu saldırıların faillerinin de bir an önce bulunmasını temenni ediyoruz.
Protestan Kiliseler Derneği